Komedyen Onur Sarıbaş’a internetin en çok merak ettiği soruları sorduk.
Onur Sarıbaş kaç yaşında?
Onur Sarıbaş şu an 25 yaşında, 2024 yılı itibarıyla 25 yaşında.
Seyirciler sana istedikleri zaman soru sorabilir mi?
Beni merak eden bana sorsun. Ben niye kendimi pazarlayayım? İstedikleri zaman gelip sorabilirler. Hatta gece 3’te bile yazabilirler. Ben dönüş yaparım.
7/24 hizmet veriyorsun yani.
Tabii ki, bu hayatta ne için yaşıyoruz ki? Seyirciler olmazsa biz ne yapabiliriz?
Onur Sarıbaş’ın sevgilisi var mı/ilişki durumu ne?
Hayatımın şu döneminde bir sevgilim yok. Uzun vadede tek bir kişiye hayatımı bağlamak istiyorum ama şu dönemde mesela biri geldi benimle sevgili olmak istedi, o anda flörtüm olabilir. Net ve açık olayım, flörtüm olabilir. Ama biri hayatıma öyle bir girer ki bütün flörtlerimi bırakmak zorunda kalırım, ancak öyle.
Yeni moda deyimlerle konuşursak benching mi yapıyorsun?
Benching değil, kimseyi kenarda tutmam. Ben herkesi oyunda seviyorum.
Onur Sarıbaş’ın boyu ne kadar?
Boyum 1.78. Ayakkabı giydiğimde değişiyor tabii. Topuklu değil de herhangi bir ayakkabı bir santim, iki santim oynatıyor.
Ayrıca benim yanıma metreyle gelen herkes boyumu ölçebilir. Ben açık bir komedyenim, nasıl saat üçte mesaj atabilir diyorsam, metreyle gelen de beni ölçebilir, tartıyla gelen de kilomu ölçebilir.
Onur Sarıbaş aslen nereli?
Ben kimlikte Gaziosmanpaşa’lı gözüküyorum. Gaziosmanpaşa Devlet Hastanesi doğumluyum ama aslında Kırklareli’nde bir köy olan Bayramdere’denim. Ben de tam bilmiyorum.
Doğma büyüme Gaziosmanpaşa’lıyım.
Peki, Kırklareli’ne hiç gittin mi?
Kırklareli’ne gittim. Düğün oldu, halamızın kızını gördük, babaannenin elini öptük. Çok içildi. Kırklareli’nde çok içiliyor ama ben içmedim. Tabldot’tan yemek yedim, yani Kırklareli’nde düğün yemeği tabldot. Kurumuş pirinç pilavı içinde bir tane et olan bezelyeli yemek, yanına bir tane tulumba tatlısı.
Düğünde de cenazede de aynı menü gibi.
Evet evet, toptan pilav yapan tencerede pilav döndüren adamın yaptığı pilavın yarısı cenazeye, yarısı düğüne gidiyor.
Felsefi bir durum yaşıyor. Mesela ölüm ve doğum arasında bir köprü aslında o pilavcı. Akşam Nietzsche okuyup sabah pilav karıyor gibi adam.
Bir de en ucuz ve şehrin özgün markası ayranı olur. Mesela “Ak Süt Ayran” gibi bir ismi olur. Biraz fazla tuzlu olur, tadı belli olmasın diye.
Ayran paketiyle yaşanan kötü olayları da merak ediyorsanız gelip bana sorabilirsiniz. Mesela neden çöpe atılmaması gerektiğini.
Ayran paketi neden çöpe atılmaz?
O paketi bazı kişiler geri dönüşüm gibi kullanıyor, ama folyosunu atarlar.
Hala anlamadım. Neyse röportaja devam ediyoruz.
Onur Sarıbaş’ın burcu ne?
Onur Sarıbaş’ın burcu İkizler. Ama benim bununla ilgili şakam da var. Gelip sahnede dinleyin.
İkizler burcu hayatına nasıl etki ediyor diye sorsam cevaplamayacak mısın?
Evet, İkizler burcu benim flört yaşamama engel. Bir kızla tanışıyorum, burçlara inanan bir kızsa, diyorum ki ben İkizlerim. Engelleniyorum. Şu an mesela 10 tane kız arkadaşım olduysa, geçmişte o aslında yirmidir çünkü İkizler yüzünden engel yedim, 10 tanesi başlamadan bitti. İkizlerim diyorum, bitiyor. Kızın mesajı şu: “Çok tatlısın ya, seni tanımak istiyorum. Burcun ne?” Ben İkizler diyorum, engelleniyorum. Vay be abi, e benim tatlılığım nerde? Tatlıydım, 12 dakika önce tatlıydım. Buradan da bütün İkizler ve İkizler olanlara bir mesajım var.
İkizler burçlarına ‘Burcunuzu karşı cinse söylemeyin’ mi diyeceksin?
Kaç sevgiliniz varsa ikiye çarparak söyleyin çünkü yaşanmayan aşklarınız var.
Komedini etkiliyor mu İkizler burcu?
Bir tane şaka yapıyorum İkizler olduğumla ilgili, gülünüyor. Komediye maksimum etkisi bu. Ama mesela İkizler olduğum için gece yarısı aklıma şaka gelmiyor falan.
Ay, bugün dünyaya çok yaklaştı, 10 tane şaka çıkarttım falan olmuyor.
Onur Sarıbaş hangi üniversiteden mezun?
Ben Marmara Üniversitesi Bilgisayar Öğretim ve Teknolojileri Öğretmenliği mezunuyum. 2018 giriş, 2022 çıkış tarihli.
Onur Sarıbaş’ın asıl mesleği ne?
Bilgi teknolojileri dediğimiz beyaz yakalıların hemen anlayacağı bir bölüm. The Office izlediyseniz bilirsiniz, izlemediyseniz de izleyin. IT işte, bilgisayarlara bakıyorum. Sabah 8 akşam 5 mesaimin bitmesini bekliyorum, çıkıp stand-up’a koşuyorum.
Rahatlamak için sahneye mi çıkıyorsun?
Evet, kafa dinlemek için. İşimi sadece para kazanıp hayatımı idame ettirmek için yapıyorum.
Onur Sarıbaş’ın sahnede başına gelen en saçma olay neydi?
Daha önce beni bir sahnede izlemiş bir çift denk geldi ve yine izlediler. Ben şakalarımı yapıyorum, 15 dakikalık bir sahnemin 7. dakikasında bana “Aa, sen x mekanında çıkan çocuk muydun?” dedi. Evet dedim. “Hı” dedi. “Gülmediniz değil mi?” dedim. “Evet, gülmemiştik” dedi. “Devam edeyim mi?” dedim. “Aynı şakalarsa etme” dedi. Ne yapayım arkadaşım? Ama güzel geçti ve güldüler.
Hafızaları mı silinmiş?
“Hatırlıyor musun bu şakayı?” dedim. “Dur biraz daha devam et, hatırlayacağım” diyor.
Sana şaka yapmış olabilirler mi? Sen seyircilerini hatırlıyor musun?
Genelde karanlıkta kaldıkları için hiçbir seyirciyi hatırlamıyorum. Bana gelip kendini hatırlatması lazım. Çıkışta gelip boyumu sormuş olsa asla unutmam ya.
Sahnede başıma gelen en garip olaylardan biri de şöyle: Ben keko mahalleler üzerine şaka yapıyorum bazen ve o yaptığım şakalardan önce de bir seyirciyle interaktif girişimim oluyor. Bir gün sordum, “Keko mahallesinde yaşayan var mı?” dedim. Bir tanesi “Sultangazi” dedi, bir tanesi “Şirinevler” dedi. Ben de dedim ki “Şirinevler o kadar da keko mahallesi değil, metrobüs geçiyor lan bir kere önünden.” Kadın “Hayır, Şirinevler kekodur” dedi. “Tamam da, Sultangazi’nin yanında o kadar da değil” dedim. Kadının egosu kırıldı ve trip atmaya başladı. Ben “10 Sultangazili 10 Şirinevlerliyi döver” falan dedim. Kadın hâlâ ısrarla “Hayır, Şirinevler de kötü” falan dedi. Kadın semtinin keko olmadığını iddia ettiğim için bana sinirlendi ve sahne boyunca gülmedi, bana güleceğini de içine attı, ters ters baktı bana. Sevgilisi gülmeye çalıştı, “Gülme aşkım” falan dedi.
Mesela Sultangazi’de “Hayır abi, siz keko değilsiniz, Şirinevler en keko” desem alkış alabilirdim. Hatta Sultangazililer “Ne kadar güzel tanıttınız semtimizi” diyebilirlerdi. Ama o gün o seyircinin egosunu kırdım diye bana hiç gülmedi.
Onur Sarıbaş’ın bu yazıyı okuyup gösterimize geleceklere söylemek istediği bir şey var mı?
Alternatif bir mizah yaptığıma inanıyorum. Güldürme vadetmiyorum ama hedef kitle çok önemli. Mesela 10 kişi bana gülmez ama 1 kişi öyle bir güler ki dalağı patlar.
Uçan kaçan zıpır şakalar yapmak yerine ben daha böyle hayatın orasında burasında kalmış, yolda geçerken aklıma gelen şeyleri anlatıyorum. Uzun bir yol yürüyeceksem o yolu bitirebilmek için kafamda düşündüğüm şeyleri anlatıyorum. Ben de bilirim “Bilmece bildirmece dil üstünde kaydırmaca dondurma ha ha ha” yapmayı ama o tarzı çok sevmiyorum.
Kelimelerimden bir şey çıkarabilen insanları güldürebiliyorum, beni dinleyen insanları güldürebiliyorum. Ben bir hikaye anlatırken, orada seçtiğim bir kelime punchline’dan çok daha fazla güldürebiliyor. Anlattığım karakterin kullanmış olduğu bir kelimeyi duyduğun anda “Mahallemizde bir tane Hasan abi vardı, o da bu kelimeyi kullanıyordu” diyebiliyorsun. Hayatın içinden çekip aldığım şeyleri anlatıyorum.
Kalitemi korumak istiyorum. Bana çok gülünsün diye ucuza kaçan şakalar yapmam. Mesela siyasi şaka yoktur bende çünkü siyaset gelip geçici. Bugün X adam hakkında şaka yapanlar coşturuyor, bir sene sonra o X adam piyasada olmuyor. Ben sevmiyorum o tarz şakaları.
Beni sevenin çok seveceğini ve çok güleceğini iddia ediyorum. Bana daha fazla soru sormak isteyenleri gösterilere bekliyorum.
Evet, Komedyen Onur Sarıbaş’la röportajımızın sonuna geldik. Yazımızı okuduğunuz için teşekkürler. Stand-up etkinliklerine avantajlı bilet almak için ana sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın